Adı Evior'du, fakat savaş alanlarında genellikle "Kızıl Fırtına" olarak anılırdı. O, cesur ve kararlı bir paralı askerdi. Kızıl saçları, göz alıcı mavi gözleri ve savaşta giydiği muhteşem zırhıyla, hem müttefiklerinin hem de düşmanlarının dikkatini çekiyordu.
Genç yaşta eğitimini tamamladıktan sonra, savaş sanatlarında ustalaşmak için birçok farklı yerde dolaştı. Sonunda, kendini paralı askerlik dünyasının içinde buldu. Onun için savaş, bir yaşam tarzıydı; adalet için, kendi ilkeleri için ve tabii ki hayatta kalma mücadelesi için savaşıyordu.
Eviour'un maceraları, birçok farklı savaş alanında geçti. Savaşın çetin koşullarına karşı savaşırken, hem fiziksel hem de zihinsel olarak güçleniyordu. Zekası ve stratejik düşünme yeteneği, onu birçok çıkmazdan kurtardı. Cesareti ve kararlılığı ise onu müttefiklerinin ve korkunun kaynağı düşmanlarının gözünde efsanevi bir figür haline getirdi.
Ancak Eviour'un savaş meydanlarındaki kahramanlığı, onun kişisel bir bedeli olduğunu göz ardı etmesine engel olamazdı. Geçmişinde derin yaraları olan bir kadındı. Ancak bu yaralar, onun güçlenmesine ve savaş alanında daha da kararlı bir şekilde ilerlemesine yardımcı oldu.
Evior, uzun yıllar boyunca savaş alanlarında cesareti ve kararlılığıyla ün kazanmıştı, ancak karanlık bir gölge, onun da hayatına girecekti. Bir gün, sadık bir arkadaşının ihanetiyle karşı karşıya kaldı. Arkadaşı, onun güvendiği biri gibi görünüyordu, ancak aslında düşmanlarına Evior'un zayıf noktalarını sattı.
Bu ihanet, Evior'un hayatını altüst etti. Dost sandığı kişi tarafından ihanete uğramak, onun için yıkıcı bir deneyim oldu. Hem fiziksel hem de duygusal olarak yaralandı, güveni paramparça oldu. Artık eski savaş alanlarında cesurca savaşamazdı, en azından bir süre için.
Karanlık günlerin ardından, Evior kendini toplamaya karar verdi. Yeniden başlamak için yeni bir yer arayışına girdi. Bu arayış, onu Societas adlı bir şehre götürdü. Societas, adını duyduğu kadarıyla, adil ve barışçıl bir yerdi. Bu şehirde, geçmişin acılarından kaçabilir ve yeni bir hayata başlayabilirdi umudundaydı.
Societas'a vardığında, ilk başta savaş alanlarındaki hareketli hayatı özlemiş gibi hissetti. Ancak zamanla, bu şehrin sıcaklığı ve insanların samimiyeti, onun yaralarını iyileştirmeye başladı. Burada, yeni dostluklar kurdu ve geçmişin gölgelerinden uzaklaşmaya başladı.
Societas'da, Evior yeni bir amaç buldu. Artık savaşarak adalet aramak yerine, şehrin barış ve huzurunu korumak için çaba harcıyordu. Kendi deneyimlerinden ilham alarak, diğerlerine yardım etmek ve onları korumak için elinden gelenin en iyisini yapmaya kararlıydı.
Güzel bir kadın nerede buluruz acaba ? 😎